5651, İnternet Kanunu Onaylandı

'5651, Yasalaşan Yeni İnternet Kanunu ve Zihnimdeki Soru İşaretleri' başlıklı yazımda; bu kanunla ilgili düşüncelerimi aktarmış, uygulanmasında karşılaşılabilecek sorunlar için, tanımlamaların içeriğinin netleştirilmesi ve eksikliklerinin giderilmesi gereğine değinmiş, yeniden düzenlenmesi için Cumhurbaşkanı'ndan geri döneceği inancımı paylaşmıştım. Fakat maalesef öyle olmadı.

Ankara Anadolu Ajansı'nın geçtiği habere göre; Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, 5651 sayılı ''İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun''u onaylamış ve yayımlanmak üzere Başbakanlığa gönderilmiş.
İnternet ortamında Atatürk'e hakaret içeren yayınlar, Telekomünikasyon Kurumu tarafından engellenecek.
Çocukların cinsel istismarı ve müstehcenlik içeren sitelerin yayınını engellemek için Telekomünikasyon İletişim Başkanı'na yetki verilecek.
İçerik, yer ve erişim sağlayıcıları, tanıtıcı bilgilerini kendilerine ait internet ortamında güncel olarak bulundurmakla yükümlü olacak.
Kendilerine ait bilgileri internet ortamında bulundurmayanlara 2 bin YTL ile 10 bin YTL arasında para cezası verilecek.
İnternet ortamında kullanıcılara sunulan her türlü bilgi veya veriyi üreten içerik sağlayıcıları, internet ortamında yayınladıkları her türlü yayından sorumlu olacak.
İçerik sağlayıcı, bir başkasına ait internet sitesinden sağladığı içerikten, kural olarak sorumlu tutulmayacak. Ancak bağlantı sağladığı, içeriği benimsediği ve kullanıcının ulaşmasını amaçladığının anlaşılması halinde, aynı içerikten dolayı sorumlu olacak. Bağlantı sağlanan içeriğin suç oluşturması halinde, bu içeriğe bağlantı sağlayan içerik sağlayıcısı, işlenen suça katılmaktan dolayı sorumlu tutulacak.
İnternet ortamında hizmet ve içerikleri barındıran sistemleri sağlayan veya işleten yer sağlayıcıları, yer sağladığı içeriği kontrol etmek veya hukuka aykırı bir faaliyetin söz konusu olup olmadığını araştırmakla yükümlü tutulmayacak.
Yer sağlayıcı, hukuka aykırı içerikte suç unsuru bulunduğundan haberdar edilmesi ve engelleme yeteneği bulunması durumunda, hukuka aykırı içeriği yayından kaldırmakla yükümlü olacak.
TCK'da yer alan "intihara yönlendirme", "çocukların cinsel istismarı", "uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaştırma", "sağlık için tehlikeli madde temini", "müstehcenlik", "fuhuş", "kumar oynanması için yer ve imkan sağlama" ile "Atatürk'e hakaret içeren" suçların erişimi engellenecek.
Erişimin engellenmesi kararı, soruşturma evresinde hakim, kovuşturma evresinde ise mahkeme tarafından verilecek. Soruşturma evresinde, gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet Savcısı tarafından da erişimin engellenmesine karar verilebilecek. Cumhuriyet Savcısı, bu durumda kararını 24 saat içinde verecek.
İdari tedbir olarak verilen erişimin engellenmesi kararının yerine getirilmemesi halinde erişim sağlayıcılarına 10 bin YTL'den 50 bin YTL'ye kadar idari para cezası verilecek.
Koruma tedbiri olarak verilen erişimin engellenmesi kararının gereğini yerine getirmeyen yer veya erişim sağlayıcılarının sorumluları, fiil daha ağır cezayı gerektiren başka bir suç oluşturmadığı takdirde 6 aydan 2 yıla kadar hapisle cezalandırılacak.
İnternette kişilik haklarına saldırıda bulunanların, bu nitelikteki içeriğin yayından çıkarılması ve buna karşı cevap hakkının kullanılması, Basın Kanununun ilgili hükümleri doğrultusunda sağlanacak.
Telekomünikasyon Kurumu Başkanı, söz konusu suçları oluşturan yayınların içerik veya yer sağlayıcısının yurt dışında bulunması halinde, bu yayınların tamamını engellemekte yetkili olacak.
Başkan, içerik veya yer sağlayıcısı yurt içinde bulunan yayınlara ilişkin olarak ise; çocukların cinsel istismarı ve müstehcenlik suçlarına ilişkin yayınları engelleyecek.

Bu iki suç dışında kalan uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaştırma, sağlık için tehlikeli madde temini, fuhuş, kumar oynanması için yer ve imkan sağlama ile Atatürk'e hakaret içeren suçların erişiminin engellenmesi ise hakim, mahkeme veya savcı kararıyla yapılacak.

Başkanlık tarafından, erişimi engellenen yayını yapanların kimliklerinin belirlenmesi halinde, bu kişiler hakkında Cumhuriyet başsavcılığına suç duyurusunda bulunulacak.

Erişim sağlayıcısı herhangi bir kullanıcısının yayınladığı hukuka aykırı içerikten haberdar edilmesi halinde erişimi engelleyecek.

Erişim sağlayıcısı, sağladığı hizmetlere ilişkin her türlü bilgi, veri tabanı ve ulaşım kayıtlarını 6 aydan 2 yıla kadar saklamakla, bu bilgilerin doğruluğunu, bütünlüğünü ve gizliliğini sağlamakla yükümlü olacak.

Ticari amaçlı toplu kullanım sağlayıcıları, mahalli mülki amirden izin belgesi alacak. İzne ilişkin bilgiler 30 gün içinde bildirilecek.

Ticari amaçla olup olmadığına bakılmaksızın bütün toplu kullanım sağlayıcıları, konusu suç oluşturan içeriklere erişimi önleyici tedbirleri almakla yükümlü olacak.

Bu koşulları yerine getirmeyenlere 10 bin YTL'den 50 bin YTL'ye kadar ceza verilecek.

Kurulacak Telekomünikasyon Kurumunda, aralarında hukuk müşaviri, iletişim uzmanı, mütercim, tekniker ve bilgisayar işletmeni bulunan 93 personel istihdam edilecek.

Ulaştırma Bakanlığı bünyesinde İnternet Kurulu oluşturulacak. Adalet Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanlığı ile Telekomünikasyon Kurumu ve ihtiyaç duyulan diğer bakanlık, kamu kuruluşları, internet servis sağlayıcıları ve ilgili sivil toplum örgütü temsilcileri de bu Kurulda temsil edilecek. Kurul gerekli işbirliği ve koordinasyonu sağlayacak. Ayrıca izleme, filtreleme ve engelleme yapılacak yayınların tespiti ve benzeri konularda yapılacak öneriler ile ilgili her türlü tedbir ve karar Kurulca alınacak.
Durum böyle gözüküyor. Fakat ben bu kanunun nasıl uygulanacağını, içeriğinin neyi kapsadığını, şimdi şu blogu yazan kişi olarak beni nasıl etkileyeceğini halen anlamış değilim. Lütfen biri bana anlatsın.

Burada bir internet günlüğü tutuyorum. Sanatsal içeriğini beğendiğim bir siteden bahsedip, resimlerinden birini burada paylaştığımda; yarın bir gün biri çıkıp da o resmin ve bağlantısı sitenin 'müstehcen' ya da 'çocuklar için uygun olmadığı'nı öne sürerek, şikâyet ederse ne olacak? Sabah uyandığımda, mahkeme kararıyla blogumun erişiminin engellendiği yazısıyla mı karşılaşacağım? Sonra da niçin blogum karartıldı diye öğrenmek için mahkemelere mi taşınacağım?

Ya da bağlantı verdiğim bir yer, içeriğini değiştirirse ve bu kanuna göre suç sayılan bir yere dönüşürse; yine blogum karartılacak mı? Peki ben haftalık virüs taraması yapar gibi, verdiğim tüm linkleri teker teker kontrol etmekle nasıl uğraşabilirim? Ben bununla uğraşamayacakken; kurulacağı söylenen o 93 kişiden oluşacak Telekomünikasyon Kurumu bunlarla nasıl uğraşacak?

Anonim yorumlar cephesi var bir de. Bu kanunla 'anonim yorum' ya da 'takma isim' kullanmak da mümkün olmayacak gibi gözüküyor.

Semih Saka'nın 'Blog Yüzünden Hapse Girmek', ' internet'in Sınırları' başlıklı yazılarını okumuş muydunuz?

Ben burada sadece İnternet'te ufak bir yapı olan blogum üzerinden bunları düşünüp, duruma açıklama getiremezken; forumlar ya da büyük portallar bu durumu nasıl yönetecekler?

Sırf bu kanundan behsederken, yazılar içinde ister istemez 'porno' kelimesini kullanmak durumunda kaldım ve artık bir süredir Google aramalarında o kelime, blogumla ilişikli olarak indeksleniyor. Ben bundan bile rahatsızlık duyarken, ya sırf o kelimeyi barındırıyor diye, bloguma istenmeyen içeriğe sahip bir yer etiketi yapıştırılmaya kalkılırsa? Artık o kadarının da paranoyakça bir yaklaşım olacağını mı düşündünüz? Google Şehri'ndeki 'Kore’de porno içerikli aramalar için devlet filtresi. Nasıl mı ?' yazısını okudunuz mu?

Güney Kore hükûmeti, kendi ülkesine böyle bir 'sansür' uygulaması başlatmış. Google Güney Kore ile Güney Kore hükûmetinin bir anlaşmasıyla; Google Güney Kore’de, belirli bir pornografik listedeki kelimelere ulaşılamayacakmış. Sadece belirli yaş üstünde olanlar aramadaki sonuçları görebilecekmiş. Yapılan arama eğer pornografik bir kelimeyse, Google tarafından sağlanan bir formda, vatandaşlık numarası girilmesi istenecekmiş. Ardından bu numara Güney Kore hükûmetindeki veritabanı ile karşılaştırılacak ve izin verilecekmiş.

Anımsıyor musunuz,
'5651, Yasalaşan Yeni İnternet Kanunu ve Zihnimdeki Soru İşaretleri' başlıklı yazımda; "...hazırdaki T.C kimlik numaralarımızla online hereketlerimizi yapsak, daha sade bir çözüm olmaz mı?!" diyerek, 'ironi' yapmıştım. Fakat gördüğümüz gibi, durumu o noktaya getirenler var ve bu ülkede de yakında onu da yaşayacağız gibi gözüküyor...

Tabii ki çocuklar korunsun, istismar edilmesin istiyorum. Fakat bu, içeriği böyle her noktaya çekilebilir, yoruma açık bir kanunla nasıl olacak, bunu anlayamıyorum.

Lütfen bana söyler misiniz, haber sitelerini okurken, içeriğinde sunulan resimler hiç o müstehcen diye engellenmek istenen bir kısım siteleri aratıyor mu? Dikat ederseniz 'magazin' siteleri demiyorum, 'haber' siteleri diyorum ki gazetelerimizin internet sitelerinde de aynı durum söz konusu. Çocukların, gazetelerin internet sayfalarını kullanmasını nasıl önleyeceğiz? Pekiyi, Atatürk'e hakaret içeriyor, diye engellenen YouTube ve o zaman bunu flaş haberlerle geçip kınayan 'haber siteleri'nden biri, benzer içerikli bir videoyu yayınlarken niçin engellenmiyor? Bu kanun, böyle keyfi 'sansür'lere izin mi verecek?

Ekonomi dergisi The Economist’in grubuna ait Economist Intelligence Unit’in yaptığı araştırmaya göre; geçen yıl 45’inci sırada bulunan Türkiye, bu 42’inci sırada yer almış. İnternet'teki sansür ve insan hakları ihlallerine dikkat çekilen raporda; Mısır’da hapse giren blog yazarlarının sayısının arttığı, Çin, Tunus, Özbekistan ve İnternet kullanımında son sırada olan İran’da da yaygın kısıtlamaların görüldüğü belirtiliyor.

5651 sayılı ''İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun''u Cumhurbaşkanımız Ahmet Necdet Sezer onaylandı.

Kanunun içeriği, nasıl uygulanacağıyla ilgili endişelerim, zihnimdeki sorular varlıklarını sürdürüyorlar maalesef.


Geleceğin medyası, klasik medyanın kontrol edildiği gibi bir mantıkla kontrol edilebilir mi?

İnteraktif iletişime, teknolojiye bakışımız; kanunlarımızla paralel mi?


Türk İnternet kullanıcısı olarak,
İnternet'te ne kadar özgür olabileceğiz?

5651 sayılı Elektronik Ortamda İşlenen Suçların Önlenmesi Kanunu'ndaki yoruma açık maddelerin, bilişim hukuku uzmanlarınca takip edilmesi yanında, bilişim medyası ve bilişimle ilgili sivil toplum kuruluşlarıyla beraber, İnternet kullanıcıları olarak bizlerin de kanun üzerinde konuşarak; eksikliklerine dikkat çekip, yeniden düzenlenmesi için bilinç sağlanmasında hassasiyet göstermemiz gerektiğini düşünüyorum. Yoksa, böyle ilginç(!) düzenlemelere tâbi olmaya devam edeceğiz.

5651 sayılı, Elektronik Ortamda İşlenen Suçların Önlenmesi Kanunu'ndan haberdar mısınız?

İlgili bağlantı:
'5651, Yasalaşan Yeni İnternet Kanunu ve Zihnimdeki Soru İşaretleri'

0 yorum:

Yorum Gönder

Merhaba! Flynxs | Lynist weblog yorum bırakma alanındasınız.
Ziyaretiniz, ve yorumlarınızda Türkçe Yazım Kuralları'na göstereceğiniz özen için teşekkür ederim!

İçerik hakkında ne düşünüyorsunuz? Konuyla ilgili düşüncelerinizi, hissettiklerinizi, alttaki metin kutusuna yorumunuzu -isim, e-posta, varsa web site gibi detayları da belirterek- bırakarak paylaşabilirsiniz (yorumlarınızda bold, italik görünüm ve link vermek için < b>, < i>, < a> gibi bazı HTML etiketlerini de kullanabilirsiniz).

Saygı sınırlarını aşan ifadeler ve spam içerikli olası yorumlara yer vermemek için, bu blog'da yorumlar, onaylandıktan sonra yayımlanır. Yorumunuzu gönderdikten sonra burada eş zamanlı olarak görüntüleyemezseniz, endişelenmeyin, bu sebepledir.

Flynxs altındaki tüm yorumlardan anında haberdar olmak için yorumlara RSS ile abone olmayı unutmayın. (Bknz: RSS nedir?, Feedlerimi Nasıl Yönetirim?)

Olası soru, öneri ve görüşlerinizi bana, isterseniz 'gmail' adresim 'flynxs.blogspot' üzerinden de iletebilirsiniz...