Sis ve Gece - Polis


Ahmet Ümit'in ünlü romanı 'Sis ve Gece'den aynı adla beyaz perdeye uyarlanan film, 23 Şubat 2007'de vizyona girdi.

Polisiye romanlarla aranız nasıldır?
Zihni canlı tutup; tetikte, detay peşinde koşmayı sağlayan iyi bir romansa, ben, zevkle okurum.

Yerli polisiye romanlarla pek ilgili değildim, ta ki 'Sis ve Gece'yi okuyarak, Ahmet Ümit'i keşfedene kadar. Sonrasında da takip edip diğer kitaplarını da zevkle kitaplığıma ekledim.

Okurken akıcı bir anlatım; kıvrak zekâ oyunlarını takdir edebileceğim sağlam bir kurgu; hikâyedeki karakterlerle ilgili, onları çözmeme, benimsememe ya da kendimle özdeşleştirebilmeme yetecek kadar detaylı doneler, hikâyenin geçtiği zaman ve tarihi dokusuyla ilgili bilgi bulabiliyorsam; bu benim için keyifli bir okuma deneyimi oluyor.

Ahmet Ümit'in kitaplarında tüm bunları bulabildiğimi ve sayesinde artık iyi bir yerli polisiye yazara da sahip olduğumuzu söyleyebilirim.

'Sis ve Gece', 'Patasana', 'Beyoğlu Rapsodisi'; Ahmet Ümit'in en beğendiğim kitapları.

Daha önce Ahmet Ümit'in 'Karanlıkta Koşanlar' ve 'Şeytan Ayrıntıda Gizlidir' adlı eserleri dizi film olmuştu. 'Sis ve Gece'yi izledikten sonra, eğer o da bunun gibi sinemaya aktarılabilecekse, 'Beyoğlu Rapsodisi'ni de bir an önce vizyonda görmek isterim, diye düşündüm.

İstanbul'da Beyoğlu'nun sokaklarında zaman geçirmiş olanların, 'Beyoğlu Rapsodisi'ni okurken; hikâyedeki kahramanlarla o sokaklarda bire bir bulunuyormuş hissini yaşaması, romandan ayrı bir tad alınmasını sağlıyor.

Bildik bir atmosferden aktarılan bu ayrıntılar, 'Beyoğlu Rapsodisi'ndeki kahramanlarla sanki geçtiğiniz sokağın bir köşesinde denk gelebilecekmişsiniz hissini taşımanıza yol açıyor. Kitabın zamanıyla sizin okurken içinde bulunduğunuz zaman, uzayda bir yerlerde kıvrılıp denk geliyor ve iki yerde de bulunuyormuşsunuz algısını tattırıyor.

Beyoğlu'ndan hiç yolu geçmeyenler için de 'Beyoğlu Rapsodisi' aynı oranda okuyucuyu içine çekip, dünyasına katacak ve bir solukta okuyup bitirmeden rahat ettirmeyecek kadar iyi bir roman.

'Beyoğlu Rapsodisi'nden uzun uzun bahsedecek durumdayım ama şu anki konumuz 'Sis ve Gece'.

Yönetmenliğini ve senaristliğini Turgut Yasalar'ın yaptığı 'Sis ve Gece'; yönetmenin bakış açısı, romandaki karakterleri perdeye başarıyla yansıtabilecek ideal oyuncu seçimleriyle, izlemeye değer filmlerden biri.

Kitabın aslına sadık kalarak sinemaya uyarlanması için hayli uzun bir süreç geçirilmişti. Yönetmen Turgut Yasalar, kitabı okuyup çok beğendiğini ve filmini çekmek istediğini söylemesiyle bu süreç hızlanmıştı.

Güzel bir kitabın sinema uyarlaması çoğunlukla hayal kırıklığı yaratır. Turgut Yasalar'ın kitabın özünü iyi anlamış olması ve bunu kendi sinema diliyle birleştirerek ekrana yansıtabilmesi; filmin başarısının ayaklarından biri. Diğeri de oyuncu seçimi.

Kitabın baş karakteri, gizli servis elemanı Sedat'ı; Uğur Polat'tan başka, bu kadar iyi canlandırabilecek bir isim daha düşünemezdim. Aynı rol için önceden Cem Özer düşünülmüş ama işleri çakıştığı için Uğur Polat seçilmişti. İyi ki, böyle olmuş.

Uğur Polat; tiyatrodan tanıdığım ve zevkle izlediğim, beğendiğim aktörlerden biridir. Aldığı her rolü üzerine giyip, hakkıyla canlandırabilen özel bir oyuncu. Takip edebildiğim tüm rollerinde, kendisini canlandırdığı karaktere adeta iç içe yaşayıp bürüyebildiğini gözlemledim. Bu da başarısının sebebi olsa gerek.

Yetkin Dikinciler, Selma Ergenç, Mehmet Güleryüz, Oktay Kaynarca, Tardu Flordun, İlyas Salman 'Sis ve Gece'deki güçlü kadroyu oluşturan diğer isimlerden.

Polisiye ve gerilim türünden çok, bir aşk ve gizem öyküsü olan 'Sis ve Gece'de; gizli servis elemanı Sedat (Uğur Polat), karısı ve çocuğuyla normal bir yaşam sürerken bir gün amiri Yıldırım'ın ölüm haberini alıyor. Onun öldürülmüş olduğunu düşünüyor. Arada işle ilgili sorunlar yaşarken bir boşluğa düşüyor, ailesiyle durumunu sorguluyor, onu hayata yeniden bağlayacak tutkulu bir şeye ihtiyaç duyarken, Mine (Selma Ergenç) isimli bir kızla tanışıyor ona aşık oluyor ama Mine de ortadan kayboluyor ve Sedat, Mine'nin de ortadan kaybolmasıyla neye uğradığını şaşırıp, onu bulmaya çalışıyor...

'Sis ve Gece'nin web sayfasını ziyaret edip detaylı bilgi alabilirsiniz.

İzlemediyseniz filmi mutlaka izlenecek filmler listenize ekleyin. Hatta okumadıysanız Ahmet Ümit romanlarından edinip okumaya başlamak için de bu filmi iyi bir adım olarak değerlendirebilirsiniz.


Hafta sonu izlediğim diğer bir film de Onur Ünlü'nün yönetmenliğini yaptığı, Haluk Bilginer (Musa Rami), Özgü Namal (Funda), Ragıp Savaş (Komser Yılmaz)'li 'Polis'ti.

Yönetmenin filmi, ünlü Japon yönetmen Takeshi Kitano’ya ithaf etmesinden de anlaşılabileceği gibi, Polis; kendi çapında gayet iddalı ve Türk izleyicisi için şaşırtıcı olabilecek bir tür.

Filmi izlerken eğlendim. Böyle bir filmin çekilmeye cesaret edilmesi hoşuma gitti. Şu zamanda ülkemizde görebileceğimiz yerli film türlerinin dışında, heyecan verici ve orjinal bir tür denemesi.

Yönetmenin beğendiği sinema dili ve bunu başarıyla aktaran yabancı yönetmenlerden etkilenerek oluşturduğu özgün anlatımı; Haluk Bilginer'in oyunculuğu; (Özgü Namal'ı da atlamayalım tabii, o da sade ve duru bir detay filmde) müzikleriyle; şu günlerde hereketlenen yerli sinema için farklı bir açılım getirecek, değişik bir soluk katacak türde izlenesi bir film olduğunu söyleyebilirim.

Yönetmen kimi zaman Kitano, kimi zaman da Tarantino gibi davranarak; çizgisel zamanın dışına çıkıp, kurgu oyunları yaparak, çoğu zaman beklentilerin aksine gelişmelerle hikâyesini anlatıyor.

Filmde bir Oldboy tadı yakalayabileceğiniz gibi, Haluk Bilginer'de Something's Gotta Give filminde Harry Sanborn karakterinde izlediğimiz Jack Nicholson kıvamı çağrışımı da görüp eğlenebilirsiniz.

Eksiklikleri yok muydu filmin? Vardı tabii ama, dediğim gibi gücünü, yönetmenin beğendiği sinema dilinin örneklerini çokça izlemiş olmasının verdiği ilhamdan ve Haluk Bilginer gibi bir oyuncudan alan, müzikler ve oluşturulan atmosferle tamamlandığı için, eksikleri göz ardı edilebilecek bir film.

Yönetmenin denediği, gönderme yaptığı film türlerinden hiç habersiz olsanız bile, enteresan bir tür izlemiş olmanın damağınızda bıraktığı tad ve eğlenceli bir aksiyon filmi izlemiş olmanın keyfiyle sinemadan çıkmanız muhtemel.

Ceza 'Sitem', fon müziğiyle ziyaretçileri karşılayan Polis filminin web sitesinde, detaylı bilgilere ulaşmak mümkün.

0 yorum:

Yorum Gönder

Merhaba! Flynxs | Lynist weblog yorum bırakma alanındasınız.
Ziyaretiniz, ve yorumlarınızda Türkçe Yazım Kuralları'na göstereceğiniz özen için teşekkür ederim!

İçerik hakkında ne düşünüyorsunuz? Konuyla ilgili düşüncelerinizi, hissettiklerinizi, alttaki metin kutusuna yorumunuzu -isim, e-posta, varsa web site gibi detayları da belirterek- bırakarak paylaşabilirsiniz (yorumlarınızda bold, italik görünüm ve link vermek için < b>, < i>, < a> gibi bazı HTML etiketlerini de kullanabilirsiniz).

Saygı sınırlarını aşan ifadeler ve spam içerikli olası yorumlara yer vermemek için, bu blog'da yorumlar, onaylandıktan sonra yayımlanır. Yorumunuzu gönderdikten sonra burada eş zamanlı olarak görüntüleyemezseniz, endişelenmeyin, bu sebepledir.

Flynxs altındaki tüm yorumlardan anında haberdar olmak için yorumlara RSS ile abone olmayı unutmayın. (Bknz: RSS nedir?, Feedlerimi Nasıl Yönetirim?)

Olası soru, öneri ve görüşlerinizi bana, isterseniz 'gmail' adresim 'flynxs.blogspot' üzerinden de iletebilirsiniz...