İnovatif, fonksiyonel çözüm uygulamaları görmek, her zaman ilgimi çeker. Merdiven boşluğunun kitaplık olarak degerlendirildiği aynı zamanda asıl işlevini de sürdürdüğü bu uygulamaya apartmenttherapy'de denk geldim.
Veronika ve Sebastian'ın apartman dairelerinde kitapları için bir mekân düzenlemesine ihtiyaçları olmuş ve levitate tasarım stüdyosu tarafından böyle enfes bir çözüm yaratılmış. Ne dersiniz, sizce de çok hoş olmamış mı?
Olmadık şeyler, çağrışımlar yaratıp ilham kaynağına dönüşebiliyor. O yüzden, neyin nerede yakalanacağı belli olmadığı için yabancı craft bloglarında geziyorum bazen.
Bu, hem eğlenceli bir zaman geçirme şekli, hem de öğretici. Dikkat ettiğinizde durumun enteresan bir tarafını da fark ediyorsunuz ki, o da; yabancı craft bloglarında gayet mütevazı bir tavır içinde nasıl olağanüstü güzellikte yaratıcı içler üretilip sergilenirken; dönüp mütevazi konumdaki yerli bloglara bakıldığında ise durumun, nedense daha çok bunun tam tersi olduğu. Beceri ve kültür olarak daha iyisini sunabilecek potansiyelimiz var ama, acaba neyimiz daha eksik ya da fazla?!
Gerçekten pratik bir çözüm olmuş sevgili lyn..
YanıtlaSilYerli bloglarımızda da çok yaratıcı çözümler,fikirler görüyorum ben.Sen neden böyle düşündün acaba?
"mütevazi bloglarda üretilenler" derken yerli blogların içeriklerinden bahsediyorsun galiba değil mi? Doğru mu anlıyorum?
YanıtlaSilYa bir de bu merdiven-kütüphanenin fotoğraflarına bakınca başım döndü. Oraya çıksam ne olurum acaba? Beceriksiz "ben" kesin düşerim ordan :))
@Delfina,
YanıtlaSilbazı yerli craft bloglarında ben de hoş şeyler görmüyor değilim. ve isteğim, onların sayısının artması yönünde. ama, kıyaslayıp genelleme yapınca da öyle bir tablo görünüyor malesef.
bloglara yansıyan işlerin nitelik ve sunumundan kaynaklanabilecek eksiklikler buna sebep oluyor olabilir. web'i kullanma becerisi geliştikçe yerli craft bloglarınn içeriğinde dikkat çeken o farklar da ortadan kalkacaktır, diye düşünüyorum.
açıklamaya çalışayım. sunum ve nitelik, derken neyi kastediyorum;
10marifet'i, baz alırsak; sitenin ferah bir tasarımı var ve bünyesinde değişik el emeği işler bulunduruyor -ki ilgimi çeken bloglardan da biridir-. buraya kadar her şey güzel. içerikte bir kare fotoğraf yayımlanıyor ve kısa bir yazıyla, detayını öğrenmek isteyenler için, yapan kişinin bloguna yönlendiriliyor. ve o noktada işin yönü değişiyor. linke tıklayıp, yapan kişinin kendi bloguna geçildiğinde; rengârenk temalı, ilgili ilgisiz bir dolu eklenti, hareketli görseller ilâve edilmiş görünümüyle, "nasıl yapıldığını öğrenmesem de olur" diyip yoğun bir şekilde bir an önce sayfayı kapatıp gitme isteği duyumsatan bloglarla karşılaşılıyor!
blog görünümleri kişilerin zevkine kalmış elbette ama, içeriğin önüne geçen yanlış ellerde hazırlanmış temalar meraklı ziyaretçileri kaçırıyor. oysa yabancı craft bloglarında içerik odaklı temalar tercih edildiği için rahatça sayfalarda zaman geçirilebiliyor.
üretilen her ne ise onu, güzel bir fotoğraf, videoyla anlaşılabilecek şekilde -ki bunu yaparken, dünyada o beceriye sadece kendi sahipmiş gibi bir tavırla değil, aksine gayet kolay herkesin yapabileceği bir şeymiş gibi yansıtan mütevazı bir tavırla- paylaşıp, etsy gibi bir platformdaki alanına bağlantı vererek, ben böyle yaptım ama arzu ederseniz yapılmışı da var alabilirsiniz, demeye getirmenin sade, samimi, yormayan üslûbu, yine sunum itibariyle değerlendirildiğinde, yabancı craft bloglarındaki cezbedici tarflardan.
yemek, takı, örgü-dantelin dışına çıkabilen kaç yerli craft blogu var? pek az. ki oysa çeşitlilik önemli...
içeriği "google reklamlarından para kazanma hevesiyle", "evde yaptıklarımızdan bahsederiz" diyerek oluşturulan blogların, iyi craft blogları olmadığını, söylüyorum özetle. bunlardan çok var. web'i kullanma becerileri geliştikçe; görünüme dikkat etmenin önemi anlaşılacak ve niyet para kazanmaksa da bunun google reklamlarıyla değil yine blog içeriğinin zenginliğine bağlı olarak daha rahat edinilebilecek sponsorlarla ve paralel satış platformlarıyla olabileceği fark edilebilecektir, diye düşünüyorum...
10marifet'i baz almıştık, yine öyle bitirelim.
www.ohjoy.blogs.com, www.designspongeonline.com,
howaboutorange.blogspot.com, modish, flickrembroidery, wrenhandmade, craftapalooza... bu bağlantılara bakıp, sonrasında 10marifet'ten bulunabilecek birkaç craft blogu bağlantısı arasında gezince, belki benim neyi eksik gördüğüm daha net fark edilebilir...
@isbn9760806,
evet, "mütevazi bloglarda üretilenler" derken; yabancı craft bloglarına eşdeğer gözüken, yerli "el işi-göz nuru" temalı blogların içeriklerini kastediyorum. ne söylediğimiz kadar, nasıl söylediğimizin de önemli olduğunu vurgulamak için, tek bir noktanın bile anlamı nasıl değiştirdiğine gönderme yapmak istedim arada; "mütevazı=abartısız,alçakgönüllü", "mütevazi=paralel,eşdeğerde"...
fotoğrafların öyle bir derinliği var haklısın, benim, konunun hoşuma giden taraflarından biri de oydu. ama, korkma düşmezsin (: sadece ilk başlarda basamakların tek taraflı çıkıntılarına alışana kadar, hangi ayakla basamakların kullanılmaya başlanılacağına dikkat etmek gerekebilir (:
İlk baktığımda üst raftaki kitaplara ulaşmak için tasarlanmış kitaplık sanmıştım. Dikkatli okuyunca ve dairenin ingilterede olduğunu öğrenince merdiven basamakları ile kitaplığın birleştirilerek tasarlandığını anladım. Güzel fikir, üst kata çıkarken gözünüze takılan kitaplar olur en azından.
YanıtlaSilLondrada evlerin küçük ve pahalı olmasının pozitif taraflarından biri de yaratıcı fikitler üretmek için ortam oluşturması.
Vepa,
YanıtlaSilistenen kitabı aramadan bulmayı sağlayacak olmasıyla da hoşuma gitmişti. her yatak odasına geçişte, hangi kitabın hangi rafta olduğu ister istemez bilinçaltına yerleşecektir...
yine de, mekân darlığı böyle hoş uygulamalar yaratılmasına imkân verse de, tercihim geniş mekânlardan yana (:
Gerçekten güzel bir düşünce ama bir an kendi evimde düşündüm beni bozar. Ben ruh hastası bir adamım. Kitaplığım benim için canımdan bile kıymetli. Bu yüzden gözümün önünde olmaları gerekiyor. Zaten artık çalışma odamı büyük oturma odasıyla değiştirmeyi düşünüyorum aslında evdekileri de postalamak gerek gitsinler canım yeter artık. Sadece kitaplarım ve ben çok vahşice biliyorum ama yalnız yaşamak sadece bir hayal. Kütüphanem ve ben. O kadar yükseklerde ben oturduğum yerden kitaplarımı göremezsem kanser olurum vallaha. :))
YanıtlaSilVolkan,
YanıtlaSilkitaplara yaklaşımını anlayabiliyorum (: evet, bir süre sonra yer sorun olabiliyor, ama odalar değiştirilerek ortadan kaldırılabilir bu, evdekileri göndermeyelim bir yerlere (: hatta misafirlerimize çalışma odamızda bir kahve ikram edelim ki, kitaplara uzaklarsa belki bir parça ilgileri artar.