Anahtarlığınıza ya da cep telefonunuza takarak, aksesuar olarak kullanmayı düşünebilir, ya da belirli sıcaklık ve nem ortamında sizinle birlikte yaşayacak PetTreeleri, bitkilerle yakınlaşma fırsatı olarak görüp, değerlendirebilirsiniz.
Modern şehir hayatında gerekli önem gösterilmediği, düzenlemeler yapılmadığı için; beton kaplı, bitkilere uzak, her geçen gün azalan yeşil alanların eksikliği içinde yaşarken; bunun "Sera Etkisi"ne sebep olacağını ve su sorunuyla karşılaşabileceğimizi belki de hiç düşünmemiştik.
Nisan ayından beri, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın yaptığı tasarruf çağrılarına; İstanbullular'ın çok az bir kısmının olumlu yanıt verdiği, İzmirliler'in ise tam tersi bir tutum sergileyip kampanyanın 3’üncü ayında büyük bir su tasarrufu sağladığı "İzmirli Suyuna Sahip Çıktı İstanbullu Umursamadı" haberlerini okumak, sizde ne etki yaratıyor bilemiyorum ama ben üzülüyorum.
"2010 Avrupa Kültür Başkenti" olacak İstanbul; Küresel Isınma'dan, İstanbul’un su ihtiyacını sağlayan 10 su kaynağındaki doluluk oranının yüzde 29’a düştüğünden, Suyumuza Sahip Çıkalım Kampanyalarından bu kadar habersiz olabilir mi? Ya da duyarsız? Olmamalı! Kişisel çabaların bile çok şey fark ettireceğini önemseyerek davranan insanların sayısının çoğalmasını ve içinde bulunduğumuz bu şuur tıkanıklığını en kısa sürede aşabilmeyi diliyorum.
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Kadir Topbaş, İstanbul'un sera etkisinden kurtulması için yeni projeler hayata geçirmeye başladıklarını ifade ederek, sera etkisinin azaltılması için evlerin çatılarının bahçe haline getirilmesini amaçladıklarını söyledi. (*)Bahçe teraslar, çatılar; ufak bir düzenleme ve su yalıtımıyla oluşturulabilecek; kenti ferah ve yeni yüze bürüyecek harika bir fikir.
Beton yığınları haline dönüşen kentlerde, çevrecilik hareketlerinin de artmasıyla, gerek yeşil alan sağlanabilmesi, gerekse doğal dengenin korunabilmesi amacıyla özellikle Batı Avrupa’ da birçok teras çatı Bahçe Çatı olarak tasarlanmakta veya sonradan Bahçe Çatıya dönüştürülmektedir. Almanya’ da 1997 yılında inşa edilen tüm teras çatılı yeni binaların %33’ üne denk gelen 12 milyon metre kare çatı alanı bahçe çatı olarak yapılmıştır.Aslında yapılabilecekler hiç de zor değil. Sadece farkında olmak ve biraz çaba göstermek gerekiyor.
Bahçe Çatıların yararları
Bahçe Çatılar güzel görünümlerinin yanında, güvenli su yalıtım sistemi ve iyi projelendirme ile yapıldığı sürece, somut ekonomik ve ekolojik yararlar sağlamaktadır.
Ekonomik Yararlar
Yenileme maliyetindeki azalma : Su yalıtım sisteminin ömrü uzar, çünkü güneşin UV ışınlarından daha iyi korunur, düşük veya yüksek sıcaklıklara daha az maruz kalır. Bahçe Çatı uygulamalarında su yalıtım sisteminin ömür beklentisi 40 yıla kadar uzamaktadır. Sistem ömründeki uzama yalıtım yenileme maliyetlerini azaltmaktadır.
Isınma maliyetinde azalma : Bahçe Çatı sistemindeki bitki toprağı, ısı yalıtımına katkıda bulunduğu için enerji maliyetlerinde azalma olur.
Drenaj maliyetinde azalma : Bahçe Çatı sistemi yağış sularının önemli bir miktarının buharlaşma sayesinde tekrar doğaya dönmesini sağladığı için su giderlerine akış miktarını % 50-10 arası azaltır bu da şehir kanalizasyon sistemindeki yükü hafifletir.
Alan kullanımı : Bahçe çatılar, sportif veya boş zaman değerlendirmeye yönelik olarak ta düzenlenebilir ve bu tür tesisler pahalı arsalar üstüne yapılmaktansa çatı alanları değerlendirilerek israf önlenmiş olur.
Ekolojik Yararlar
Toz ve duman seviyelerinde azalma : Bahçe Çatılar şehir havasındaki toz ve diğer zararlı maddeleri filtre eder. Bitkiler zararlı karbondioksit gazlarını emer ve doğaya yararlı oksijen gazı verirler. Ayrıca, yeşillendirilmiş çatılar havayı nemlendirir ve iklime (mikroklima) katkıda bulunur.
Gürültü seviyesindeki azalma : Bahçe Çatılardaki bitki örtüsü ve toprak katmanı ses yutuculuk sağlar. Bu özelliği sayesinde gerek dış ortamdaki gürültü seviyesini gerekse bina içindeki gürültü seviyesini azaltır. Yapılan ölçümlere göre, bahçe çatılar bina ses seviyesini 8 dB kadar azaltır.
Bitki ve hayvanlar için doğal yerleşim : Bahçe Çatılar canlılara doğal ortam sağladıkları için bina ve yollardan kaybedilen doğal ortamları geri kazandırırlar.(*)
Bu anlamda farkıdalık sağlayacak ve bilinç geliştirecek güzel bir proje de içecek markası Yedigün'den geldi.
Sosyal sorumluluk kapsamında web ile gerçek hayatı birleştiren Türkiye'de yapılmış tek proje olma özelliğini taşıyan Yedigün Ormanı projesi ile, gerçek bir Yedigün Ormanı yaratılmış olacak.
Küresel ısınma ve dünyanın kuraklaşmasına dikkat çekmek isteyen Yedigün markasının oluşturduğu web sitesinde ağaç diken herkes, Antalya'da TEMA Vakfı tarafından oluşturulan Yedigün Ormanı'na katkıda bulunmuş olacak. Bir harika fikir daha!
Ağaç dikmek isteyenlerin siteye üye olmaları yeterli. Ücretsiz ağaç dikmeyi sağlayan Yedigün Ormanı projesi ile; 10'dan fazla türde toplam 10 bin ağaç dikilmesi planlanıyor. TEMA Vakfı, sanal ortama dikilen her 5 ağaç için gerçek hatıra ormanına 1 ağaç dikmeyi taahhüt ediyor.
Sanal ortamda, Yedigün Ormanı'nda dikmek istediğiniz ağaç türünü seçip, haritadan ormanda gezerek bir parsel belirleyip fidanınızı dikebiliyorsunuz. Fidanınızın üzerinde isterseniz resminiz ve sloganınız yer alabiliyor ve diktiğiniz ağacın gelişimini siteden takip edebiliyorsunuz.
Üç boyutlu sohbet ve eğlence diyarı, Gazogen projesiyle anımsayacağınız, D4D tarafından; 1 Proje yönetmeni, 1 art direktör, 2 animatör ve 1 de yazılımcı olmak üzere 5 kişiden oluşan bir çekirdek ekiple, yaklaşık 1 ay boyunca aralıksız çalışarak meydana getirilen Yedigün Ormanı'nı, çevreye duyarlı herkesin ilgisini bekliyor. Son baktığımda, on dokuz bin iki yüz kırk dördüncü (19244) ağaca şimdiden ulaşılmış gözüküyordu.
"Sen de çevrene bak! Durma bi' şey yap!"
PetTreelerle, bitkilerle yakınlaşmaya başlayıp, Yedigün Ormanı'nda fidan dikerek; farkında olmadan kazanacağımız bu bilinç ve duyarlı alışkanlıklarla Suyumuza Sahip Çıkacağımızı, hatta belki de sonrasında Babil'in Asma Bahçeleri'ni bilip takdir eden zihnimizin, evlerin çatılarının bahçe haline getirilmesini "Sera Etkisi"ne karşı hoş bir çaba olarak görmemizi sağlayıp, geliştirdiğimiz bu çevre bilinciyle doğamızı, dünyamızı korumaya katılabileceğimizi düşünüyorum. Neden olmasın? Hayal gücüm, çok mu geniş? Evet, biraz(!). Ama biliyorum ki, "sağlam değişim, dönüşümler; minik ve kararlı adımlarla sağlanır".
(Görsellerin büyük hallerini görmek için, üzerlerine tıklayabilirsiniz.)
Bahçe çatılarda kullanılan sulama suları da toplanıp tekrar kullanılabilir belki.
YanıtlaSilhttp://geosentetik.blogspot.com/search/label/bah%C3%A7e
isimsiz, keşke isminizi, blog adınızı düzgün bırakarak yorum yazsaydınız da böyle spam yapıyormuşsunuz gibi gözükmeseydi! oysa, geosentetik.blogspot.com altında gayet de yararlı konular barındırıyorsunuz...
YanıtlaSilyorumunuzla, 'su' sorunu vurgusuna hoş bir açılım getirmiş oldunuz, teşekkürler...
kesinlikle spam için değil. Yazınıza okudumda belki blogumdaki linkle ilgili olabilir diye düşünmüştüm. geosentetik blogumda bahce linkini yazdım fakat tamamı çıkmamış.
YanıtlaSilev hobi, peki, böylesi daha iyi oldu (:
YanıtlaSil