Köprü Müziği, Fırsat Yakalamak!



Joseph Bertoluzzi, bir müzisyen. Franklin D. Roosevelt Mid-Hudson Köprüsü’nde çekiç ve tahta parçalarıyla, köprüyü büyük bir perküsyon olarak kullanarak, köprünün müziğini yaratıyor. Oluşturduğu müziğe verdiği isim; 'Bridge Music' (köprü müziği). Köprüyü bir orkestraya dönüştürmeyi ve çeşitli perküsyoncularla bu projeyi geliştirmeyi planlıyor.

Çılgınlık mı? Yaratıcı bir düşünce mi? Böyle bir müziği merak edip, dinlemek istemez miydiniz? Peki o köprüyü merak etmez miydiniz, en azından hangi şehirdeymiş bu köprü diye aklınızdan geçmez miydi? Sonra o kenti, müziği yapılan köprüsüyle ileride anımsamaz mıydınız?

'Bridge Music'in, cezbeden müzik ve yaratıcılık tarafını, takdir ederek bir tarafa bırakarak; ben izninizle olayın 'tanıtım' yönüne değinmek istiyorum. Zira, konunun başlığına yazdığım 'Fırsat Yakalamak' kısmı, tam da bu noktada saklı.

Bir kent düşünün, adı İstanbul olsun. Bu kent; kıtaları birleştiren konumu ve barındırdığı doğal, tarihi güzellikler yanında, turistik mekanlarıyla da göz dolduracak bir değer taşısın. (Kaldı ki bir kentin tanıtımı; ülke tanıtımına hizmet eder. İyi bir ülke tanıtımının kazandıracakları konusuna hiç girmiyorum bile.) Fakat, sahip olduğu o pek kıymetli yöneticileri sayesinde o kent, 'tanıtım' fakiri olsun!

Hafta sonu NTV'de, Live Earth konserlerinin canlı yayınlarını ve küresel ısınmaya karşı uyarıcı ve eğitici tanıtım filmlerini az da olsa takip edebildiyseniz; benim gibi sizin de aklınızdan, "iki kıtayı birleştiren bir kentte, İstanbul'da, Live Earth gibi bir organizasyon niçin yapılamaz, bundan kimler sorumludur", gibi düşünceler bir kez daha geçmiş olsa gerek.

Live Earth organizasyonunun çevreci tavrı ve müzik açısından önemi bir tarafa; kent tanıtımı için önemi niçin görülemedi ya da idrak edilemedi de atlandı acaba diye düşünmeden edemiyorum.

Boğaziçi Köprüsü'nün, yeni Led teknolojisiyle oluşturulan, hiç haz etmediğim aydınlatması bir tarafa; köprü'nün yaya trafiğine açılması, olası sakıncaları tartışmaları da yapıla dursun. Boğaz köprüsünden Formüla 1 yarış arabalarını geçiren, köprüyü ışıklandıran, yaya trafiğine açmayı düşünen o pek değerli yöneticilerimizin; dünya başkenti İstanbul'da, Live Earth organizasyonunu nasıl atladığını anlamak mümkün değil.

Şimdi o pek değerli yöneticilerimize, bakın
Joseph Bertoluzzi Franklin D. Roosevelt Mid-Hudson Köprüsü'nü perküsyon olarak kullanarak müzik yapıyor. Bu olayda bir tanıtım fırsatı görebiliyor musunuz, desek; ne yanıt alırız acaba?

Yoksa, "hımm... tanıtım için güzel bir fırsatmış. Bizim de Okay Temiz gibi bir sanatçımız var, esinlenip böyle bir etkinlik hazırlatsak, Boğaziçi Köprüsü'nü yaya trafiğine açıp, açılış gününde de bu etkinliği ilave edip, görkemli bir sunum yaparız" mı derler?!

Fırsatlar uzağımızda değil, etrafımızda; görebilmeyi bilenlere!

Joseph Bertolozzi 'Köprü Müziği'nin, detaylarına; The New York Times'daki ilgili haber sayfasından, Joseph Bertolozzi websitesinden ulaşabilir; 'Bridge Funk' isimli, müziğin küçük bir örneğini ise NewMusicJukeBox'tan dinleyebilirsiniz.

1 yorum:

  1. Yok, yok bizde bu işler böyle olmaz.
    Biz köprüyü yaya trafiğine açarken mehter takımını köprüden geçirir olayı fetih havasına büründürür. Asya ve Avrupa arasında, doğu-batı kültürleri arasında bir "köprü" olmuş bu toprakları, bu şehri ve onun iki yakayı zar zor birleştiren köprüsünü surlara dayanmış bir geçit havasına büründürür, kendisi sesimizi değil ancak ayak seslerimizi duyururuz. Öyle takılır gideriz işte...

    YanıtlaSil

Merhaba! Flynxs | Lynist weblog yorum bırakma alanındasınız.
Ziyaretiniz, ve yorumlarınızda Türkçe Yazım Kuralları'na göstereceğiniz özen için teşekkür ederim!

İçerik hakkında ne düşünüyorsunuz? Konuyla ilgili düşüncelerinizi, hissettiklerinizi, alttaki metin kutusuna yorumunuzu -isim, e-posta, varsa web site gibi detayları da belirterek- bırakarak paylaşabilirsiniz (yorumlarınızda bold, italik görünüm ve link vermek için < b>, < i>, < a> gibi bazı HTML etiketlerini de kullanabilirsiniz).

Saygı sınırlarını aşan ifadeler ve spam içerikli olası yorumlara yer vermemek için, bu blog'da yorumlar, onaylandıktan sonra yayımlanır. Yorumunuzu gönderdikten sonra burada eş zamanlı olarak görüntüleyemezseniz, endişelenmeyin, bu sebepledir.

Flynxs altındaki tüm yorumlardan anında haberdar olmak için yorumlara RSS ile abone olmayı unutmayın. (Bknz: RSS nedir?, Feedlerimi Nasıl Yönetirim?)

Olası soru, öneri ve görüşlerinizi bana, isterseniz 'gmail' adresim 'flynxs.blogspot' üzerinden de iletebilirsiniz...