İdefix ekibinin anasayfada yer alan açıklamasında; bazı kitapların ilk sayfalarını okuyabilmek, dvd'lerin tanıtımlarını izleyebilmek gibi yenilikleri de yakında görebileceğimiz belirtilmiş...
Allta, değerlendirmemi okumadan önce IDéEFIXE'in yeni hâlini ziyaret edip gelirseniz, sonrasında bırakacağınız yorumlarınızda -olası- benim etkim altında kalma ihtimâlinizi de ortadan kaldırmış oluruz.
Yakın zamanda Webrazzi'de Arda Kutsal'ın 'EBİ siteleri üçü birarada satışa hazırlanıyor' yazısını okumuştuk. Sonrasında gerçekleşen bu değişikliği görünce, şaşırdım. Ve pek de hoşlandığımı da söyleyemiyorum, maalesef.
1997'den bu yana varolan IDéEFIXE'in, özellikle çokça kitap ağırlıklı online alışverişler yapan bir müşterisi olarak, bu değişiklikten şans eseri haberdar olmaktan hoşlanmadım. Konuyla ilgili bir bülten almadım, oysa yeniliklerden düzenli olarak e-posta üzerinden haberdar edilirdim...
Şaşırdığım ve hoşlanmadığım diğer nokta ise, on yıl gibi bir geçmişi olan böyle bir oluşumun, tasarım değişikliği ve bunu yaparken büründüğü -idefix ekibinin anasayfadaki değişiklik duyurusunda okuduğumuz- mütevazı(!) tavırla, yerleşik marka algısını nasıl böyle kolay harcayabildiği!
Geçen yıl Nisan ayında 'IDéEFIXE Dostlarına Mektup' başlıklı yazımda, A. Behçet Akalın'ın, isim ve tasarım değişikliğine gidileceği yönündeki paylaşımını aktarmıştım. Bir anket düzenlenmiş ve pekçok eleştiri yapılmış, sonucunda da 'IDéEFIXE', 'idefiks', 'idefix' olarak her üç şekilde de siteye erişilebileceği belirtilip, tasarım eski şekliyle sürdürülmüştü...
Eskiye kıyasla yeni görünümünde; renk seçimi ve logodan kaynaklanan soğukluk yanında, üslûptan kaynaklanan güven telkin edememe hâli duyumsanıyor ve IDéEFIXE'i daha önce bilmeyen bir ziyaretçinin nerdeyse rahatça, tasarımı aceleye getirilmiş yeni açılan alış veriş sitelerinden birinde olduğunu bile sanabileceğini düşünüyorum, maalesef.
Doğrusu, yeni tasarımı kimin hazırladığını ve nasıl bir stratejiyle buna onay verildiğini çok merak ediyorum.
Benim burada yer alan değerlendirmem; bir taraftan tasarım, kullanılabilirlik, marka algısı üzerine profesyonel bakışımı barındırmakla beraber, diğer taraftan da, kullanıcısı olduğum ve hizmetinden memnun kaldığım, zamanında müşteri olarak duygusal bağ geliştirmemi bile sağlayan bir servise karşı, beklentilerimi haklı olarak yüksek tutuyor olmamın izlerini de taşıyor olabilir.
Ne dersiniz, yoksa zamanla alışır mıyız? Umuyorum, IDéEFIXE harakiri yapmamıştır ve yakın zamanda iyi yönde gelişmelere beraber tanık oluruz.
Blogdan, konuyla lgili olabilecek diğer yazılar:
• İdeefixe, Sanal Kitap Fuarı, Tercihler,
• Kitap Önerileri[(m)iz],
• Sanal Kitap Fuarı,
• IDéEFIXE Dostlarına Mektup,
Ben de beğenmedim. Soğuk bir tasarım olduğu görüşüne aynen katılıyorum. Daha ferah ve okuma hissi uyandıran bir tasarım olabilirdi diye düşünüyorum.
YanıtlaSilSevgilerimle...
Burçincim düşünceni paylaştığın için teşekkür ederim (:
YanıtlaSilEvet, keşke renklere, logoya dokunacaklarına, siteyi daha rahat kullanımı sağlayacak bir menü sistemi düzeni yeniliği getirselerdi, diye düşünmeden edemiyor insan.
Ben de bir amazon.com olmasını beklemiyorum ama, on yıl gibi bir süreç sonrası IDéEFIXE markasına bu değişimi yakıştıramadım hiç.
Gidilen yeniliğin tek iyi yanı, kitapların sayfalarını açıp birkaç cümle okuyarak fikir edinerek alma sürecini, sanal ortama taşımaları...
Tasarım değişikliği sanki 1995 yılındaki sitelere benzemiş. Belkide patronun oğlu veya bir akrabası tasarlamış olabilir yoksa bu tasarımı kabul etmelerine bir anlam veremiyorum. 96 yılındaki siteler ile http://www.msu.edu/~karjalae/internet96.htm?hoho buradan karşılaştırma yapabilirsiniz
YanıtlaSilBen daha çok göze hoş tasarım bekliyordum. Örneğin http://www.waterstones.com gibi güzel ve tablosuz CSS gibi güncel teknikler kullanılan bir site olabilirdi.
Web tasarımı ve müşteri memnuniyeti ile ilgili komik bir yazıya eskiden rastlamıştım. http://www.muhammetsevim.com/yazi/oglum-beni-okula-gonder/
YanıtlaSil"IDéEFIXE" yeni tasarım hikayesi buna benzer sebeplerden kaynaklanıyor olabilir. :)
Vepa,
YanıtlaSilörnek bağlantılarla konuya kattığın derinlik için teşekkür ederim (:
muhammet Sevim'in 'Oğlum Beni Okula Gönder' yazısındaki durumlar komik ama maalesef gerçek ve çokça rastlanılıyor. Ama, burada Ebi'nin markası IDéEFIXE'ten bahsediyoruz, o yüzden ister istemez daha fazla vizyon sahibi olmalarını ve bunu hissettirmelerini bekliyoruz.
Internet 96'daki websitelerinin hâli, sanki okula yeni başlamış çocuğun elinden çıkmış gibi. Arada geçmişe böyle bakmak, şimdiki teknoloji/imkânlarla kıyaslayınca ne kadar yol katedildiğini de görmenin iyi bir yolu.
www.waterstones.com'a bir de IDéEFIXE'in bu hâline bakınca, aslında pek de bir şey söylemeye gerek kalmıyor. Sade, estetik, işlevsel tasarımı, kitapların önizleme versiyonlarını (.pdf olarak) download etmeye imkân veren yapısı; satın almayacak olunsa bile sitede vakit geçirmeyi teşvik ediyor, insan inceleme tamaslar için uzun vakitler sayfaları arasında gezebilir, hatta her defasında birşeyler almadan da ayrılmaz...
Bu arada, Ahmet Kırtok'un da 'İdeefixe, İdefix, İdefiks ve Bir İnternet Kitapçısının Hikayesi' yazısında konuya değindiğini fark ettim. Kullanılabilirlik tarafına getirdiği yerinde eleştiriler, altını çizdiği sorunlar ve çözüm yolları okunmaya değer.
Ben, yeni tasarımı kimin hazırladığını ve nasıl bir stratejiyle buna onay verildiğini merak etmeye devam ediyorum (:
IDéEFIXE'in yeni logosunu, dünyadaki logo trendlerine göz atmak için bir fırsat olarak değerlendirelim, alttaki bağlantılardan bakıp karşılaştıralım, bakalım hiç benzer dokular yakalayabilecek miyiz?!
~'Logo Design Trends 2008',
~'Logo Design Trends 2007',
~'The Evolution of Tech Companies Logos',
~'70 of the best logo design resources'.
Bana da soğuk geldi. Sanırım mavinin tonunun büyük rolü var.. Bak bu da ilgini çekebilir... Dergi kapağının öncesi ve sonrası arasında dağlar kadar fark var. Kapak fotoğraflarının çekimi de video olarak paylaşılmış:
YanıtlaSilhttp://blog.pentagram.com/2008/01/dairy-today.php
Tüm Dünya kadınlarının ve sizin kadınlar gününüzü kutlarım. Umarım kadınlar biz erkeklerin başlarında ki taçları olarak hayatlarına sağlam, güvenli ve güzel bir şekilde sağlıkla devam ederler. Yüce tanrım sizi bizden eksik etmesin.
YanıtlaSilCenk,
YanıtlaSilevet, Dairy Today'de iyi yönde bir değişim yaşanmış (: dergi modernize edilmiş, oysa IDéEFIXE'te maalesef on yıl geriye dönüş var gibi. Hani öyle vintage etkili tasarımlar gibi bir etki de yaratmıyor üstelik...
Volkan, çok teşekkür ederim (: benzer güzel düşünce ve dileklere sahip erkek sayısının fazla olmasını diliyorum ben de.
Geçen yıl, '8 Mart'ın Neresindesin? diye bir yazı yazmıştım, ama bu gün 8 Mart'la ilgili bir yazı yazmak içimden gelmedi hiç.
Çünkü ülkemizde değişen pek bir şey göremiyorum, yine aynı töre/berdel cinayetleri, yine sözlerin yetmediği noktada şiddete başvurabilen erkekler, yine aynı eşit işe sahip ama eşit ücret verilmeyen kadınlar ve daha da kötüsü bunların değiştirilebileceği en yüksek makamda eşlerinin gölgesinde yaşayan kadınlar ve nüfusun yarısına sahip bir kesime karşılık mecliste sadece -üçüncü dünya ülkeleri seviyesinde- %4 gibi komik bir oranda -iran'dakine yakın sayıda- temsil edilen kadınlar...
2005 yılında benden öyle bir beddua aldılar ki,durumlarının gittikçe kötüye gitmelerini severek izler oldum.Sadece görünümle bile çok ziyaretçi kaybederler.1999 dan beri iyi müşterileriydim ve yaptığım son alışverişle beni çok kırmışlardı...Ben inanıyorum ki,IDéEFIXE'te yakında harf bile kalmayacak :)
YanıtlaSilVolkanalabaz, biz kadinlari mevcut kralliginizdaki tac yerine koyarak onurlandirdiginiz icin cok tesekkur ederim bende.
YanıtlaSilUmuyorum ki, bir gun kadinlar gunu kutlamaya gerek kalmayacak bir anlayis benimsenecektir dunyada. Yada bakarsiniz zamanla bir erkekler gunune ihtiyac olur. Kim bilir:)
Bence göremeyeceksin de zaten bu Ülkemizde bu konu üzerinde değişim. Biz yüzyıllar boyunca adam olmayan bir millet olarak yolumuza bu şekilde salakça ideolojilerle gideceğiz. Ne bu millet adam olur ne politikacılar. Hala kafasına geçirecekleri bu örtü ile namuslarını koruduklarını sanan saf kadınlar ve bunun bu şekilde olması için mücadele eden erkekler, babalar, ağabeyler, eşler var. Tek çözüm aydın beyinler ve eğitimli kadınlar. Bence evde oturup seda sayan izlemek yerine biraz daha hareketli bir hayata geçmeleri ve daha aktif olmaları gerek. Buna izin vermeyenlerin karşısında da bir ordu gibi sağlam bir şekilde toplu duruş yapmaları lazım. Ama bir erkek olarak söyleyebilirim ki ne yazık ki kadar kadir inanır beyinli tipler çok oldukça işiniz zor.
YanıtlaSilDelfina, merak ettim, ne olmuştu IDéEFIXE'le, iadede filan mı problem çıkmıştı?
YanıtlaSilAlıştığımız bir marketteki reyonların yeri değiştiğinde bile ne kadar yabancılık çekiyoruz! IDéEFIXE'teki değişim bunun da ötesinde maalesef, yerleşik marka algısını bile isteye silmek isteyen bir tavır sanki?!
Ben yine de IDéEFIXE'in başarılı olduğunu görmek istiyorum. Çünkü, kitap konusunda böyle platformlara ihtiyacımız var.
Dba hanım (: evet, Volkan'ın tavrı teşekkürü hak ediyor. Dünyada öyle bir anlayışın gelişmesi hepimizin arzusu, fakat bunun için önce o erkeklerin bu hâle gelmesine zamanında izin verenlerin yine kadınlar olduğunu fark edip, ona göre davranmamız gerekiyor...
Volkan, evet, eğitimde bitiyor bütün mesele, bilinçlenip, maddi özgürlüğünü kazanabilen kadınlar daha sağlam durabildikçe, o rahatsızlık yaratan durumlar da azalacaktır...
5 yıl alışveriş yaptığım ve yüzlerce insana tavsiye ettiğim bir platformdu ideefixe.ilk digital makinası siparişini ideefixe vermiştim lyn.kendi sitelerinde ve kodak'ın tanıtım sayfasında bile kameranın videosunun sessiz olduğu yazmıyordu.çekm yaptıktan sonra izlemek istedim bir de ne göreyim sessiz.aylarca mail,telefon fax ile iletişim kurdum ama sadece iade ettiğimde ambalajı olmadığı için almadılar.düşünsene lyn bir ambalaj 2-3 ytl birşey,onun parasını gönderirim size dedim ama kabul etmediler.neyse işte.o zaman böyle can sıkıcı bir olay yaşamıştım...
YanıtlaSilDelfina, anlıyorum şimdi tavrını, üzüldüm öyle olmasına.
YanıtlaSilonline alış verişlerde sitelerin tutumları farklı olabiliyor. aslında belirli bir süre içinde iade etme, cayma hakkı kullanılabilmeli. ama ambalajın/kutunun bozulmaması şartı da öne sürebiliyorlar; o ürün ellerinde kalmasın, başkasına da satılabilsin, diye...
şimdilerde, tüketiciler birliğiyle filan bağlantı kurunca satıcıyı geri adım attırabilmek daha kolaylaştı...