İdeefixe, Sanal Kitap Fuarı, Tercihler

Bu yıl, beşincisi düzenlenen İdeefixe Sanal Kitap Fuarı, başladı.

"Türkiye'nin Okuma Bayramı" sloganıyla
İdeefixe; 125 yayınevi, kırk bin kitap ve %45'e varan indirimler, kampanyalar, yarışmalarla; 13 Kasım - 16 Aralık tarihleri arasında, kitap severlerin uğrak noktası olacak gibi gözüküyor.

Her yıl, İdeefixe'in bu etkinliğini, okuma listeme eklediğim ya da okuduğum fakat bir şekilde yitirdiğim kitaplarımı yerine koymak için iyi birer fırsat olarak değerlendiriyorum.

Gelen paketler dolusu kitapları karşılamak ve onları koyacak yer bul(ama)mak, önce hangisini okumaya başlayacağıma karar ver(eme)mek, gayet keyifli bir deneyim.

Neye göre kitap alırım, okuma tercihlerimde ya da kitap/yazar değerlendirmelerimde "çok satanlar" listelerinin etkisi var mıdır?

Bizi bu soruların hedefi yapan, izmirdesanat blogunun sahibesine de,
İdeefixe sanal kitap fuarından bahsederken, bu fırsatla arada cevap vermiş olalım.



Sanmıyorum ki, belli bir seviyede okuma kültürü sahibi olan insanlar, "çok satar" listelerinin rüzgârlarına kapılarak, kitap tüketiyor olsunlar.

İyi pazarlama stratejileriyle desteklenmiş ne çok içi boş kitap/albüm geçiyor o "çok satar" listelerinden ama, bunun yanında içlerinde kayda değerleri de yer almıyor değil.

O yüzden, "çok satar" listelerine giren kitap ya da müziklerin tümden pazarlama harikası, içerik olarak vasat ya da altı olduğunu söylemek pek de doğru olmaz.

Yeni kitaplardan haberdar olmanın yollarından biri olarak kullanılabilir, o listeler. Gerisi, bilincimize, zevkimize, o anki ihtiyacımıza kalıyor.

Yazarlar, yayınevleri, çevirmenler, kapak tasarımları, içerik gibi pek çok unsur; ilgim, merakım, o an ihtiyaç gördüğüm temayla birleşerek; kitap tercihlerimde etkili oluyorlar.

Takip ettiğim yazarın yeni bir kitabı çıktıysa alıyorum. Beğendiğim yayınevlerinin yeni yayınlarını takip ediyorum.

Evet, yayınevi ayrımı yapıyorum. Yapmaya çalışıyorum, demek daha doğru olur. Bazen çok da seçme şansınız olmayabiliyor. Fakat her alanda olduğu gibi kitaplarda da "kalite" önemli; bunda yazarı kadar yayınevinin, matbaasının da payı var.

Evet, internet üzerinden kitap içerikleri hakkında kolayca bilgiye, yorumlara ulaşıp karar verebiliyoruz. Fakat, almadan önce bir kitap hakkında etraflı bir bilgiye sahip olmamız da gerekmiyor, diye düşünüyorum.

B
ir kitapçı gezerken, raflar arasından belki de hiç tanımadığım bir yazarın kitabı, sadece kapak tasarımıyla ilgimi çekebiliyor, ilk sayfalarına, arka kapağına baktıktan sonra almaya karara verebiliyorum. Arada böyle maceralara atılmak, yeni harika kitaplar keşfetmekte kullandığım yollardan biri.

Kapak tasarımları zevkime, dokunma duyuma hitap edip etmemesiyle de önemli benim için.

Kapaklarının bir yüzünü kaplayan yazar fotoğrafları olan kitaplardan hoşlanmıyorum. Maalesef, yayınevleri öyle bir trend olduğu yönlendirmesi yaparak yazarları, o şekide fotoğraf kullanmaya sevkedebiliyorlar.

İçeriğiyle kendini gösteren kitapları, vitrinde yüzünü gösteren yazarların kitaplarına tercih ediyorum. Olmazsa, kitapla geçirdiğim süre zarfında o tür kitaplar tarafımdan yeni bir kapak sahibi edilip, öyle kullanılıyorlar.

Anlamadığımız, pek de ilgimizi çekmeyen bir konuda ya da yaşımıza hitap etmeyen kitaplarla okuma deneyimimiz başladığında, ileride pek kitaplara dost kimseler olamayabiliyoruz. Bu anlamda ilk tanışıklıklar önem kazanıyor.

Kitaplara dost olsak da, çeviriler damağımızda pek hoş bir tad bırakmayacak kadar yavan kalabildiğinde de okuma zevkimiz örselenebiliyor. Bu noktada da yayınevlerine büyük iş düşüyor.

Konu paragraflarca yazabileceğim kadar önemli benim için ama, uzatarak sizi daha fazla meşgûl etmek istemiyorum. Yorumlarınızla katılarak düşüncelerinizi, tercihlerinizde nelerin bağlayıcı olduğunu not düşebilirsiniz.
Meselâ, en son ne aldınız ya da beğenerek okudunuz? Olası, akıllarında soru işaretleri olanlar da bu fırsatla fikir sahibi olmuş olurlar.

Online alışverişe imkân sunan, İdeefixe gibi siteler; bilgi, yorum, kıyas şansı yaratması ve seçtiğimiz kitapların pratik bir şekilde elimize ulaşmasını sağlamasıyla, oldukça avantajlı.

Bu fırsatı kaçırmayayım ama tercihlerimde kararsızım diyenler için, sanal fuarın "Editör Seçkisi", "Yazarlardan Öneriler" bölümleri yararlı olacaktır.

Mesela, Ahmet Ümit kitaplarını beğenirim; yazarın seçtikleri arasında "Günlerin Köpüğü", "Gülün Adı" gibi sevdiğim kitapların olması; kitap seçiminde yazarların önerilerinden istifade etmenin yararlı olabileceğine bir örnek olabilir...


10 yorum:

  1. merhaba blogunuzu takip listeme ekliyorum, saygilarimla

    YanıtlaSil
  2. Herkesler fantastik edebiyat diye orta dünyalar yan dünyalar peşinde koşarken Boris vian abimizin Günlerin Köpüğünün adının bile geçmesi beni keyiflendirmeye yetti:)))
    Bir gecede yazıldığını biliyor muydunuz o kitabın:)
    Acelesi olan bir yazar...
    Kitap seçimlerinize bakarak diyebilirim ki zor müşterisiniz:))
    Şaka bir yana ben bit pazarından Balzac'ın insanlık komedyasının 1867 baskı 9 cildini bulan bir insan olarak liste filan takmıyorum... (Hoş fransızcam onu okumaya yetecek düzeyde olmasa da aldım tüm ciltleri)
    Her kitap hakkında bilgim olmak durumunda ama kendi beğenilerim için dağlar aşabilecek bir hazcıyım okuma konusunda...
    Bir de olmadık yerlerden şaşırtıcı kitaplar bulmak çok büyük bir keyif; insan kendisini kitap dedektifi gibi hissediyor:))
    Eski kitapçıların, sahafların rafları Hürriyet gazetesinin çok satanlar listesinden daha önemli benim için:))
    Saygılar...

    YanıtlaSil
  3. evet.. "çalışmanın iyi bir şey olduğunu kendilerine inandıranlarla anlaştılar. bu onların gelişmelerini ve bir daha çalışmamayı düşünmelerini engelliyor. makineler varken çalışmak aptalca..." diye düşünen colin ve chloe'nin; chloe hasta olduktan sonra colin'in, "piyanokteyl"ini bile satmak; aşkına biraz daha taze çiçek götürebilmek için, vücut sıcaklığı ile toprakta tüfek namluları büyütmek gibi bir işte çalışmak durumunda kalması... günlerin köpüğü, gerçekten de tüm imgelemiyle etkileyici bir kitap.

    "piyanokteyl" gibi bir şey olsa harika olmaz mıydı :) hani yapılamayacak gibi de değil, günümüz şartlarında.

    hımm.. demek zor bir müşteri gibi gözüküyorum :) ne istediğimi biliyorum, sadece. teşekkürler, emrah.

    compir bey, teşekkür ederim. blogumda aktardıklarımın ilginizi çekmesine sevindim. feddlerinizi arada takip ediyordum, böylece siz de varlığımı keşfetmiş oldunuz :)

    YanıtlaSil
  4. bu arada, ideefixe'in geçen seneki kitap fuarında, bu yıla kıyasla daha çok indirim, daha çok kitap ve daha çok yayınevi katılımı varmış!?

    YanıtlaSil
  5. Ne var ne yok hemen incelemk istiyorum. Bu güzel bilgi paylaşımı için çok teşekkürler...

    YanıtlaSil
  6. Yorumlarda ilgimi çeken bir cümle geçmiş, "acelesi olan bir yazar". Bu durumda sanırım acelesi olan bu yazarın "bir gece"'de yazmış olduğu kitabı alıp okumam gerekiyor :) Paylaşımlarınız için teşekkürler.

    YanıtlaSil
  7. Günlerin Köpüğü, şiirsel fantastik anlatımı, göndermeleriyle enteresan bir kitap. Boris Vian ilk kez okuyanlara belki, biraz tarzı sıkıcı ya da şaşırtıcı gelebilir. Ama okumanızı çok isterim :) ilginizi çekmesine sevindim.

    YanıtlaSil
  8. Lyn,

    Hemen hemen aynı fikirleri paylaşıyoruz seninle kitap seçme konusunda. Sevdiğim yazarların sevdiği kitaplardan tut da(Bukowski sayesinde Fante), yayınevi(Ayrıntı, Metis'i sevmek Goa, Beyaz'dan hoşlanmamak, Doğan Kitap'a antipati duymak) ve çevirmen seçmeye (Dost Körpe) kadar. Ayrıca bir ülkenin kültürünü yansıtan kitaplara da bir ilgim var.

    Bunların dışında iki seçme yöntemim daha var.Biri içgüdüsel bir şekilde ne yayınevini çok iyi tanıdığım ne de yazarını daha önce duyduğum kitaplar arasında içgüdülerimle seçim yapmak (Lily Prior, Alain de Botton, Arno Gruen'i böyle keşfettim). Bazen kötü sonuç verse de kazandırdıklarından dolayı mutluyum. Bir de kitapta kitap okuyan kahramanın okuduğu kitapları okumak istiyor, kitabı beni kemiren bir merakla okuyorum. Sevdiğim yazarlardan biri olan Bukowski ile böyle tanışmıştım.

    Ayrıca mesleğim (psikolojik danışma ve rehberlik) ve anneliğim nedeniyle aldığım kitaplar var.

    Yemek ve yemek kültürü kitapları da ciddi bütçe ayırdığım bir alan mutfağa duyduğum ilgiden dolayı.

    Yazında çok haklı bulduğum bir nokta var: çok satanların içinde de iyi kitaplar olmuyor değil.. Örneğin Elif Şafak Siyah Süt çok satacak ve iyi bir kitap olacak. Ancak çok satanları gündemden düştüklerinde okuyorum genellikle.

    Şunu söylemeden duramayacağım: Hemen hemen her kitap okumadan önce beni heyecanlandırır: beni değişik bir aleme götürüp yepyeni şeyler öğreneceğim düşüncesi bana haz verir.

    Çok satanlar listesi, yıllardır antipatik kitaplar listesidir benim için. (Bu yüzden iyi kitapların oraya girmesi çelişki yaratıyor. hem iyi hem kötü)

    sevgiler

    YanıtlaSil
  9. Kitaptaki, kitap okuyan kahramanın okuduğu kitaplar kadar, geçen müzikleri de merak edip denemek ayrı bir tat...

    teşekkürler, Meral :)

    YanıtlaSil
  10. aslında kahramanın etkilendiği filmler,şehirler de var... kitaptan iz sürmek her halükarda güzel..

    YanıtlaSil

Merhaba! Flynxs | Lynist weblog yorum bırakma alanındasınız.
Ziyaretiniz, ve yorumlarınızda Türkçe Yazım Kuralları'na göstereceğiniz özen için teşekkür ederim!

İçerik hakkında ne düşünüyorsunuz? Konuyla ilgili düşüncelerinizi, hissettiklerinizi, alttaki metin kutusuna yorumunuzu -isim, e-posta, varsa web site gibi detayları da belirterek- bırakarak paylaşabilirsiniz (yorumlarınızda bold, italik görünüm ve link vermek için < b>, < i>, < a> gibi bazı HTML etiketlerini de kullanabilirsiniz).

Saygı sınırlarını aşan ifadeler ve spam içerikli olası yorumlara yer vermemek için, bu blog'da yorumlar, onaylandıktan sonra yayımlanır. Yorumunuzu gönderdikten sonra burada eş zamanlı olarak görüntüleyemezseniz, endişelenmeyin, bu sebepledir.

Flynxs altındaki tüm yorumlardan anında haberdar olmak için yorumlara RSS ile abone olmayı unutmayın. (Bknz: RSS nedir?, Feedlerimi Nasıl Yönetirim?)

Olası soru, öneri ve görüşlerinizi bana, isterseniz 'gmail' adresim 'flynxs.blogspot' üzerinden de iletebilirsiniz...