Spencer Tunick ile Ağaçtan Ormana!

Parçadan Bütüne, Ağaçtan Ormana, Platon'un 'GÖR' Dediği!

Andreas Gursky fotoğraflarındaki insanların, birer birey olmaktan öte bütünün bir parçası, grafik öğe olarak yerleşimlerini beğendiğimden bahsetmiştim.

Fotoğrafta insan kullanımına; insanların birey olarak değil, işaret ettikleri bütünün parçası olmaları, fotoğrafta sadece bir leke, doku olarak değerlendirilmelerine, Spencer Tunick'in 'Çıplak Dünya' projesindeki çalışmalarını farklı bir örnek olarak göstermek mümkün.
Spencer Tunick, çok sayıda ile gerçekleştirdiği sanatsal fotoğraflarla tanınır. Kişi sayısının fazlalığı nedeniyle fotoğraflarında çıplak bedenler tek tek algılanmaz; soyut bir desene, doku fotoğrafına dönüşür.

Tunick, fotoğraflarını genellikle dünyanın çeşitli yörelerindeki büyük şehirlerde enstalasyon çalışması olarak gerçekleştirir.
...

1992 yılından bu yana çıplak kalabalıkları kamuya açık alanlarda toplayarak, fotoğraflayan Amerikalı fotoğraf sanatçısı Spencer Tunick'in, 'Çıplak Dünya' projesi kapsamında, en son Hollanda'da gerçekleştirdiği çekimlerinin haberlerine medyada denk gelmişsinizdir.

...

Amsterdam'daki çekimlerde 4 farklı mekân kullanılmıştı. Bu mekânlardan biri olan 'Katlı Otopark' çalışması; diğerleri arasında benim dikkatimi çeken ve düşündürdükleriyle bu yazıyı yazmamı sağlayan fotoğraf.
2000 kadın ve erkeğin çıplak olarak Amsterdam'ın tarihi merkezinde bulunan bir köprü üzerinde verdikleri pozun en ilgi çekici poz olduğu, burada sanatçının ten rengi üzerinde oynamalar yaptığı, fotoğraflardan birinde insanların açık tenden koyu tene doğru dizildiklerinin görülebildiği kaydedildi.
Zamanında heykelleri farklı bir zihniyetle değerlendirip, onlardaki anatomi bilgisinin, estetiğin görülememiş olunması gibi; Spencer Tunick'in 'Çıplak Dünya' projesi de sanat olarak görülemeyip, çıplaklık sanatla bağdaştırılamayabilir.

Bunun yanında, yapılanın sanat olmaktan ziyade, dikkat çekici iyi bir fikri uygulamakla popülerlik kazanmaktan öte bir değeri olmadığı da düşünülebilir.

Bu düşünceler, yaklaşımlar mı bize yol katettirir, yoksa
bu çekimleri; çıplak bir vücuda pornografi ya da cinayet (ceset) açısından değil, sanatsal açıdan da bakılabileceğinin göstergesi olarak kabul edebilmemiz mi? Parçayı değil bütünü görebilmek; tek bir ağaca takılıp kalmaktansa ormanı fark edebilmek de bu değil midir?

Spencer Tunick'in 'Çıplak Dünya' projesine, olası olumsuz yaklaşımlar için; b
u noktada konuyu, konuya yaklaşımımı ve ulaşılmasını umut ettiğim zihinsel düzeyi iyi ifade edeceğini düşündüğümden; o çok bildik 'Platon’un Mağara Örneği'ni anımsatarak bitirmek istiyorum.

Platon “Devlet” adlı eserinde, “uyanmış” kişi ile “uyuyan” kişi arasındaki farkı mağara metaforuyla şöyle anlatır:

Derin bir mağaranın dibinde, çocukluklarından beri yaşayan insanlar vardır. Bunlar “uyuyanlar” sayılan kimselerdir.

Mağaranın girişine sırtları dönük olduklarından, bu insanlara ışık arkalarından gelir ve yalnızca önlerine baktıkları için de ancak ışığın duvara yansıttığı gölgeleri görebilirler.

Gün ışığına çıkmadıkça “hakikatler”i göremeyecek olan bu kimseler, ancak objelerin mağara duvarına yansıyan gölgelerini görebilmekte ve bu gölgelere bakarak, o objeler hakkında yalan yanlış birtakım yorumlarda bulunmaktadırlar.

Aslında arkadan gelen ışıkla görüp korktukları, kendi gölgelerinden başka birşey değildir.

Hakikatleri görebilmek ancak mağaradan gün ışığına çıkmakla olanaklıdır. Kısaca, “uyanış” mağaranın dışına çıkıştır; uyanabilmiş olanlar mağaranın dışında, gün ışığı altında objeleri hakikatte oldukları gibi görmektedirler.

Zamanında maruz kaldığımız algı yönetimine hizmet eden, birtakım zihinsel şartlanmışlıkların gölgesinden, öğrenilmiş kalıplardan kurtularak görebilmemiz; Platon örneğindeki gibi, içinde bulunduğumuz durumu fark edip, mağara dışına çıkabilmemize ve bu yolda istekle göstereceğimiz çabaya bağlıdır.
Bir zihnin gelişkinliği; kabul edilemez görüneni kabul edebilmesiyle ölçülür.
Spencer Tunick'in 'Çıplak Dünya' projesi, belki de aslında içinde bulunduğumuz zihinsel kalıplarımızı, bakış açımızı esnetmemiz mesajını veren bir fırsattır. Neden olmasın? Her durumdan bir ders çıkarabilen ve bunu kazanç bilen bünyeler, eminim bunu da mantık süreçlerinde sentezlemekten keyif duyacaklardır.

(Resimler, üzerlerine tıklandığında daha büyük ebatta görüntülenebilirler.)

0 yorum:

Yorum Gönder

Merhaba! Flynxs | Lynist weblog yorum bırakma alanındasınız.
Ziyaretiniz, ve yorumlarınızda Türkçe Yazım Kuralları'na göstereceğiniz özen için teşekkür ederim!

İçerik hakkında ne düşünüyorsunuz? Konuyla ilgili düşüncelerinizi, hissettiklerinizi, alttaki metin kutusuna yorumunuzu -isim, e-posta, varsa web site gibi detayları da belirterek- bırakarak paylaşabilirsiniz (yorumlarınızda bold, italik görünüm ve link vermek için < b>, < i>, < a> gibi bazı HTML etiketlerini de kullanabilirsiniz).

Saygı sınırlarını aşan ifadeler ve spam içerikli olası yorumlara yer vermemek için, bu blog'da yorumlar, onaylandıktan sonra yayımlanır. Yorumunuzu gönderdikten sonra burada eş zamanlı olarak görüntüleyemezseniz, endişelenmeyin, bu sebepledir.

Flynxs altındaki tüm yorumlardan anında haberdar olmak için yorumlara RSS ile abone olmayı unutmayın. (Bknz: RSS nedir?, Feedlerimi Nasıl Yönetirim?)

Olası soru, öneri ve görüşlerinizi bana, isterseniz 'gmail' adresim 'flynxs.blogspot' üzerinden de iletebilirsiniz...