NoIndex, FeedFlare ve Sploglar

FeedBurner, NoIndex

Feedlerimi Nasıl Yönetirim? yazısında; blog Feedlerimin, Google aramalarında içerikten önce listelendiğini fark ettiğimden ve buna bir çözüm getirmeye çalıştığımdan bahsetmiştim.

Blog Feedlerini FeedBurner'a yönlendirip, FeedBurner ayarlarından NoIndex'i aktiflemem; Google aramalarında hiç olmazsa blog Feedlerimin içerikten önce üst sıralarda çıkmasına engel olmuş gibi gözüküyor.

FeedBurner, FeedFlare

FeedBurner'a uğramışken, içeriğin işaretlenmesini ve paylaşılmasını sağlayan FeedFlare özelliğini de aktifledim.

Böylece, her post(gönderi)nin altında göreceğiniz;
"Add This", "Bağ-kur", "linkibol'una ekle"
linkleri ile, kolayca beğendiğiniz ya da anımsamak istediğiniz konuları işaretleyip, paylaşabileceksiniz.

FeedBurner, bu özellikleri, blogu
RSS üzerinden takip ederken de kullanabilmemize imkân tanıyor.

RSS'imizi Sömüren Sploglar, İçerik Hırsızları

Yakın zamanda, Pazarlama blogu yazarı Cengiz Çatalkaya'nın, çekinmeden içeriğini kopyalayan bir splogla mücadelesine tanık olmuştuk.

Kopyalama olayı Utanç Duvarı blogunda yayınlanmış ve izinsiz kopyalanan içerikler, muhtemelen Google Adsense’ye şikayet sonrası kaldırılmıştı.

Utanç Duvarı blogunun, bu anlamda çıkan sorunlarda yardımcı olacağına inandığımdan, linkini banner'ıyla beraber bloguma yerleştirip, destekliyorum.

İçeriğinizin izinsiz kopyalandığını fark ettiğinizde,
Utanç Duvarı'nı kullanın. Tavrınızı ortaya koyun. Bu tarz oluşumlar sayesinde bloglarımızı koruyabiliriz.

Karalama Defteri'nden, blogundaki yeni düzenleme sonrası
'feedburner'ı 'özet' değil de 'tam metin' olarak feedleri sunacak şekilde ayarlamanız mümkün mü'
diyerek, RSS'ini tam açmasını rica etmiştim. Kendisi de sploglar'ın içerik hırsızlığından söz etmiş, yine de RSS'ini tam açmıştı...

Sonrasında ona yazdığım cevabı buraya da alarak, konuya burada da bir kez daha değinmek istedim.
hımm... evet Sploglar RSS'ten tüm içeriği çekip haksız yere Google AdSense reklamlarıyla kazanç sağlıyorlar, bundan ben de çok rahatsızım.

FeedBurner marifetiyle, RSS yayınına 'bu blog tarafıma aittir, içerik izinsiz alınamaz' gibi bir yazı iliştirilebiliyor. Bu, blog üzerinden değil, RSS üzerinden görünebiliyor. Dolayısıyla da RSS içeriğini çeken mekanizmalar o eklediğiniz notu da çekip yayınlıyorlar, böylece kopyacılara bir anlamda izin vermediğiniz kendi alanlarında da görüntüleniyor.

Buna karşı bir de RSS üzerinden reklam yayınlamak gibi, karşı bir tavıra da girilebilir.

RSS'i çeken mekanizmalar ister istemez kendi yayınladıkları alanda RSS'le beraber o reklamınızı da yayınlamak durumunda kalacaklar ki, reklam görüntülemek istemeyecekleri için bu, yayınınızı sistemlerinden çıkarmalarını sağlayabilir. Madem onlar benim içeriğimi görüntüleyip para kazanıyorlar, ben de onların alanındaki görüntülenen içeriğimden gelir sağlayarak telafi yoluna giderim, gibi bir mantık oluyor bu.

'RSS'iniz açıksa, çekebilen herkes içeriğinizi çekip kullanabilir' gibi de bir tavır (pişkinlik mi artık bilemiyorum) içinde olanlar var ki, onları hiç anlayamıyorum.

Sploglar yüzünden RSS'imi kapatmak istemiyorum, özet olarak da yayımlamak istemiyorum çünkü, açık olmasını önemsiyorum.

FeedBurner'dan bahsettiğim şeyi de yapmak istemiyorum çünkü, onu yapınca içeriği text'e dönüştürüyor, html modundan çıktığı için RSS'te resimler, paragraf düzeni ortadan kalkıyor...


Sploglardan rahatsızım ama peki ben ne yapıyorum, şimdilik ben de bir şey yapamıyorum maalesef :|

RSS'inizi özet'te tutmak isterseniz sizi anlarım...
Blogla ilgili sorun giderip, iyileştirmeler yaparken fark ettim ki, daha ciddi bir rahatsızlığım var; bu birçok blogger'ın ortak derdi; özgün ve güvenilir içerik üreten blogların içeriğinin, doğrudan veya dolaylı olarak çalınması; içerik hırsızlığı.

Google üzerinde blog içeriğim farklı birçok sayfada indekslenmiş olduğuna denk geldim ki, bunlar hiç bilgi dahilimde olan yerler değildi. Hatta öyle tuhaf durumlar söz konusu ki, şaşırayım mı güleyim mi bilemedim. Örneğin, bu sploglar; blogumun içinden, hiç ilgisiz iki kelimeyi (adres+kızlar) biraraya getiriyorlar ve sanki
(msn+kız+adresleri) öyle bir içeriğe sahipmişim gibi, oltaya gelecek bilinçsiz kullanıcıları bloguma yönlendiriyorlar, tabii arada da kendi siteleri üzerinden sanki çok faydalı bir iş yapıyorlarmış gibi, reklam geliri elde etmeye çalışıyorlar!

Kendi blogum üzerinden, reklam geliri elde etmek gibi
hiçbir tasarrufum bulunmazken; başkalarının bunu blogum üzerinden pervasızca yapmaya çalışmasının yarattığı rahatsızlığı, tahmin edebileceğinizi sanıyorum.
Splog nedir?

Geçmişi 2002 yılına kadar uzansa da 2005 ağustosunda Weblogs Inc. yatırımcılarından Mark Cuban’ın kullanımıyla popülerleşen spam blog’lar günümüzde arama sonuçlarında sıkça karşımıza çıkarak arama deneyimimizi olumsuz etkiliyor, zamanımızı çalıyor dolayısıyla bilgiye erişimimizi güçleştiriyor.

Blogküredeki oranı yüzde seksenlere kadar ulaşan spam bloglar (splog) genellikle reklam geliri elde etmek ve google’ın arama algoritmasında önemli bir yer tutan Page Rank değerlerini artırmak için hazırlanıyorlar (hazırlanıyordan kasıt sadece bir kaç tık). Splogların sayısı o kadar çok ki blogkürenin içinde bir de splogküre (splogosphere) barındırdığı, weblogs.com‘u pingleyen blogların yüzde yetmiş beşinin splog olduğu söyleniyor. Blogların bu kadar popüler olmasına ön ayak olan blogger üzerindeki her beş blogdan birinin spam amaçlı yapıldığı da splog konulu araştırmalarda yer alan bilgiler arasında.

Splogları üretim açısından ikiye ayırmak mümkün. Bunlardan ilkinde splog sahibi konuları, anahtar kelimeleri ve link verilecek siteleri belirleyerek otomatik bir içerik üretiyor. İkincisi ise belirlenen sitelerin (genellikle bunlar çok okunan siteler arasından seçiliyor) rss kaynaklarını kullanarak diğer sitelerdeki içeriği olduğu gibi kopyalıyor.(*)
RSS Yayınını Açık Tutmanın Önemi

RSS ile blogları takip ettiğimden ve blog Feedlerinin tam metin olarak görüntülenmesini önemsediğimden, her fırsatta bahsediyorum.

Özellikle bloglarda, RSS yayınlarını özette tutmak; seri şekilde yeni içeriğe ulaşmak isteyen ilgili blog takipçilerinin, takip ettikleri birçok blog arasında içeriğinize yeteri ilgiyi gösterememesine yol açıyor.

Bloglarken amaçlardan biri de içeriğimizin ilgililere rahat bir şekilde ulaşmasıysa; bunu sağlayanlardan biri de RSS yayınımız. Feedlerden içeriğe (yazılara ve yorumlara) erişen takipçiler, ilgileri doğrultusunda, bloga giriş yaparak yorum bırakabildiği gibi, blogunuzun diğer bileşenleriyle de ilgilenebilirler...

RSS kullanımına arada güncel, güzel bir örnek de vermek istiyorum.
Semih Saka, blogunda bahsetmiş; artık RSS ile rahatça sanal muhtıra takibi bile yapabileceğiz.

TSK'nın geceyarısı sanal muhtıralarını kaçırmak istemeyenler; TSK'nın RSS adresini [feedyes.com/feed.php?f=iO0D71lJj8UB28A7 (denedim çalışıyor)], RSS Readerlar'ınıza eklemeyi unutmayın. (RSS linki görünürde olmayan yerler için; FeedYes ile, RSS linki üretilebiliyordu.)

Bir taraftan kendi ve takipçilerinizin yararı için RSS yayınımızı açık tutarken, diğer taraftan da maalesef birkısım zekâ sahibinin(!) çıkarcı tutumuna kurban oluyoruz.

Okyanus Ötesi, 'RSS Beslemenizi Özgürleştirin' yazısında haklı olarak RSS'leri tam yayınlamanın önemine değinmişti.

Ceyhun Aksan da 'RSS üzerinden Reklam Yayınlamak' yazısıyla, Sploglara bir ihtimal mani olacak, yararlı bir uygulamadan bahsetmişti.

'Blog Küreyi Sploglar Bastı' yazısında da konuya değinilmişti.

Sploglara karşı ne yapılabilir?
Sploglara karşı en etkili yöntem; rapor etmek.
Splogları rapor edebileceğiniz splog reporter ve splog spot gibi servisler var. Bu servisler bildirdiğiniz splogları arama motorlarına ileterek arama sonuçlarından bu blogların çıkarılmasını sağlıyor.(*)
Ben ne yapıyorum; Splogları denk geldiğimde rapor ediyorum. Firefox'un SpamReport eklentisini kullanıyorum.

Bunları yapmak gerekiyor ama, görüyorum ki;
bunlar pek de etkili, işe yarar yöntemler değiler. Belki de, bu duyarlılığa sahip kişi sayısı fazla olmadığı için pek işe yarar yöntemler olamıyorlar.

Sanmıyorum ki, komşunuzun evine giren hırsızı görüp, sessiz kalasınız. En azından, O hırsızın yakın zamanda size de uğrayabileceğini bildiğinizden, birşeyler yaparsınız. İnternette de her dakika yeni fırsatçılar artmaya devam ederken, yapabileceğimiz; sadece
Splogları rapor etmekse, bunu yapmalıyız.

Sploglara karşı başka şeyler de yapılabilmeli!

Bu ülkede yakın zamanda 5651 sayılı bir kanun çıkarıldı. Bu İnternet kanunuyla, belki de özgürce içerik bile üretemeyeceğiz.

5651 sayılı, Elektronik Ortamda İşlenen Suçların Önlenmesi Kanunu'ndan haberdar mısınız?

İçerik üretmede ciddi sıkıntılar yaratacağa benzeyen bu kanunun, yaratılmış olan kaliteli içeriği nasıl koruyacağını çok merak ediyorum!

Geliştirmemiz gereken bir 'İnternet Kültürü' var, diye düşünüyorum. Kendine ve etrafına saygılı insanlar,
örnek olarak bu kültürün yaygınlaşması, gelişmesini sağlayacaklardır.

Kaynak göstermek nedir; alıntı yapmak nedir; umarsızca kopyala-yapıştır yaparak, başkasının emek harcayarak ürettiği içeriği niçin almamalıyızı öğrenmekle yerleşecek bu kültür. Bu kültürün gelişimi, var olan yanlışları ortadan kaldırmakla devam edecek.

Zaman içinde birçok duyarlı blogda, içerik hırsızlığı konu edilmiş, bir bilinç yaratılmaya sağlanmıştı. İçerik hırsızlığına dikkat çekip, üzerimize düşenler konusunda ne kadar bilinç sağlayabilirsek, o kadar kendimizi ve etrafımızı koruyabiliriz diye düşünüyorum.

Bu yazı, hem kendi içeriğimin saygısızca kullanıldığını görmekten duyduğum rahatsızlıkla, hem de olası bu sorunla karşılaşacak olanlara fayda sağlayacağını düşündüğümden yazılmıştır.

Temiz İnternet İçin Google Spam Formunu Kullanalım

(20/07/07'de, görünüm editlenmiştir.)

0 yorum:

Yorum Gönder

Merhaba! Flynxs | Lynist weblog yorum bırakma alanındasınız.
Ziyaretiniz, ve yorumlarınızda Türkçe Yazım Kuralları'na göstereceğiniz özen için teşekkür ederim!

İçerik hakkında ne düşünüyorsunuz? Konuyla ilgili düşüncelerinizi, hissettiklerinizi, alttaki metin kutusuna yorumunuzu -isim, e-posta, varsa web site gibi detayları da belirterek- bırakarak paylaşabilirsiniz (yorumlarınızda bold, italik görünüm ve link vermek için < b>, < i>, < a> gibi bazı HTML etiketlerini de kullanabilirsiniz).

Saygı sınırlarını aşan ifadeler ve spam içerikli olası yorumlara yer vermemek için, bu blog'da yorumlar, onaylandıktan sonra yayımlanır. Yorumunuzu gönderdikten sonra burada eş zamanlı olarak görüntüleyemezseniz, endişelenmeyin, bu sebepledir.

Flynxs altındaki tüm yorumlardan anında haberdar olmak için yorumlara RSS ile abone olmayı unutmayın. (Bknz: RSS nedir?, Feedlerimi Nasıl Yönetirim?)

Olası soru, öneri ve görüşlerinizi bana, isterseniz 'gmail' adresim 'flynxs.blogspot' üzerinden de iletebilirsiniz...